Dion Fortune'un Hayatı ve Spiritüel Seks Majisi

Yazan  F. C. Polet

Çev. Edanur Gündüz

 

 

Dion Fortune (1890-1946) hayattayken birçok şeydi; o bir okultist, bir majisyen, bir filozof, bir psikolog, bir trans medyumu, bir rahibe ve bir yazardı. 20. yuzyıl ezoterik duşuncesinin en parlak ve onemli figurlerinden biri olarak kabul edilir.

 Dion Fortune, hayatını Batı Gizem Geleneğinin yeniden canlanmasına adamıştı. O şunu soylerdi: “Hizmet etmek için bilmek istiyorum.”. Dion, majinin iradeyle uyumlu olarak bilinçte değişiklikler meydana getirme sanatı olduğunu belirtmişti. Onun ve rahiplerinin gerçekleştirdiği spirituel seks majisi, tum insan ırkına fayda sağladı. “Dion Fortune” ismi okult yazıları için kullandıgğ bir takma isimdir ve “Tesaduf değil, Tanrı tarafından.” anlamına gelir.

 

 

Viloet Firth (Dion Fortune)

Genç Violet ve Üniversite Yılları

 

Dion Fortune, 6 Aralık 1890'da İngiltere Galler'de Violet Mary Firth adıyla doğdu. Babası bir avukattı ve annesi de Hıristiyan ilahiyatından bir şifacıydı. Annesi Violet'in periler tarafından değiştirilen bir çocuk olduğunu duşunuyordu; ruhunun doğumda değiştiğine inanıyordu. Violet 4 yaşındayken, Atlantis adlı eski bir uygarlığın vizyonlarını ve anılarını gormeye başlamıştı. Önceki yaşamında orada bir tapınak rahibesi olduğuna inanıyordu. Violet, daha 13 yaşındayken şiir yazan parlak ve zeki bir çocuktu. Ayrıca oldukça yaratıcı ve son derece duyarlıydı. Başarılı olmaya kararlıydı, boylece 20 yaşındayken bahçıvan olmayı oğreneceği Warwickshire'daki Studley College'a gitti. Bu okulun muduru, hipnozun yanı sıra pek çok okult bilgiye sahip olan Dr. Lilias Hamilton'dı. Bu mudur, orada çalışanların itibarlarını zedelemeye çalışıyor ve oğrencilerden de para çalıyordu. Violet ayrılmaya karar verdi, ancak mudur ona ancak kendine guveni olmadığını ve beceriksiz olduğunu kabul ederse gidebileceğini soylemişti. Mudur bu sozleri dort saat boyunca tekrarlamış ve en sonunda Violet bir sinir krizi geçirmişti. Odasına geri donduğunde ise yığılmış ve otuz saat boyunca yarı bilinç halinde kalmıştı. Ailesi gelip onu almış ve eve goturmuştu. Aurası hasar gormuş, prana ve hayat enerjisini dışarı sızdırıyordu. Bu durum muhakemesini etkilemiş ve onu birkaç yıl boyunca fiziksel ve duygusal olarak guçsuz kılmıştı. Yaşadığı bu deneyimden sonra zihnin guçlerini merak etmeye başladı, sonrasında da Londra Üniversitesi'nde psikoloji ve psikanaliz alanında okumaya başladı. 23 yaşındayken, psikoloji alanında Londra’daki en iyi maaşı alan amator analistlerden biri olmuştu. Önce Freud'a odaklansa da ilgisi hızla Jung’a kaydı. Mistiklerin hayatın sırları hakkında bilim adamlarının bilebileceğinden çok daha fazla şey bildiklerine dair ifadesine katılıyordu. Bir klinikte çalışırken bazen yakınlardaki Teosofi Cemiyeti’nin derslerine giderdi, ayrıca oranın kutuphanesinden de kitaplar okumaya başlamıştı. Ani bir şekilde telepatik olduğunu anladı, ve psikolojinin çoğu zaman tek başına hastalarına yardımcı olmak için yeterli olmadığını fark etmeye başladı. 1929/30 yıllarında hayatının bu donemi hakkında Psişik Korunma isimli bir kitap yazdı. Bu kitapla, okult guçlerin kotuye kullanılması konusunda uyarıda bulunmuş ve okuyuculara kendilerini savunmaları konusunda tavsiyeler vermişti. En iyi uyarısı ise auranın her zaman korku veya ozlem tepkileri ile içten dışa doğru zarar gormesi uzerineydi. Bu içgudusel duygu tepkimesini durdurabilirseniz, o zaman aura aşılmaz olacak ve saldırı gonderene geri donecektir.

Moriarty auraları okuyabiliyordu, astral seyahat

yapabiliyordu ve odasında bilinmeyen bir yerden

nesnelerin görünmesini sağlayabiliyordu.

 

 

Dr. Moriarty                                                                                                                                                  

 

                                                                     

Okult bir soz vardır: “Öğrenci hazır olduğunda, usta ortaya çıkar.”. Birinci Dunya Savaşı'nın sonunda, 1917'de Violet, psikoloji ve şifaya ozel ilgisi olan bir Mason, yalnız majisyen ve okultist olan Dr. Theodore Moriarty ile tanıştı. Bu kişi hastalıkların veya zihinsel rahatsızlıkların ancak onceki yaşamları araştırarak açıklanabileceğine ikna olmuştu. Moriarty auraları okuyabiliyor, astral bedenini yansıtabiliyor ve odasında bilinmeyen bir yerdeki nesnelerin gorunmesini sağlayabiliyordu. O evrenin nasıl çalıştığını biliyordu, ayrıca Mısır ve Atlantis’te bir rahip olduğu onceki yaşamlarını da hatırlıyordu. Astrolojiye karşı guçlu bir inancı vardı, ve enerjilerini kendi aurasına çekmek suretiyle varlıklarla ve duşunce formlarıyla da nasıl uğraşılacağını biliyordu. Violet’ı Batı Gizem Geleneği hakkında yeterli bilgiye sahip olana kadar eğitmişti. Violet ise 1926 yılında onun hakkında kısa oykulerden oluşan Doktor Taverner’ın Sırları isimli romanını yazdı. Bu kitapta Moriarty’nin ismini Taverner olarak değiştirmişti, ancak kitaptaki hikayelerin tamamıyla doğru olduğu ve hatta basıma uygun hale gelmesi için hikayelerin yumuşatıldığı konusunda ısrar ediyordu. Bu kitabın onsozune şunları yazmıştı: “Hayatımın en büyük borcu ‘Dr. Taverner’adır, ve eğer ‘Dr. Taverner’ olmasaydı ‘Dion Fortune’ de olmazdı.”

 

Moina Mathers

 

Üstatlar

 

Violet 1916 yılından 1919’a kadar bir laboratuvarda çalıştırıldığı Kadın Kara Ordusu’nda gorev yaptı. Orada bir başınayken astral vizyonlar yaşamaya başladı.

Vizyonlarının nedenini anlayabilmek için Teosofi Cemiyeti’nin kutuphanesine geri dondu. Violet, Madam Blavatsky’nin Yukselmiş Üstatların Tibet’te yaşadığı ve Londra sokaklarında yuruyebilecekleri konusundaki inancına katılmıyordu. Ancak Madam Blavatsky’nin yardımcısı Annie Besant’ın bir kitabı dikkatini çekmişti, 1911’de yazılan bu kitabın ismi Kadim Bilgelik idi. Violet, “İnsanlığın evrimine rehberlik eden Büyük Beyaz Loca Kardeşliği hala hevesli öğrencileri eğitiyor, hala onları arayan herkes onlara ulaşabilir.” sozlerini okuduğunda yuksek benliği sanki aniden uyanmıştı. Üstatlarla iletişim kurmanın gerekliliği duşuncesine takıntılı hale geldi, ruyaları bile bu aynı arzudan etkileniyordu. On gecenin ardından Teosofi Cemiyeti’nin kutuphanesinde olduğu bir ruya gordu; odanın bir tarafı açıldı ve Violet kendisini Himalayalar’da bir yaylada, iki Üstadın ayakları onunde diz çokmuş halde buldu. Beyaz cuppeli olanın Şefkat Efendisi İsa Mesih olduğunu biliyordu, koyu çivit mavisi bir cuppe giyen diğerinin kim olduğunu bilmiyordu ancak onun muazzam bir entelektuel kuvvet olduğunu hissetmişti. Violet ona hayran kalmıştı, Hizmetine girmek istedi. Daha sonra, Şefkat Efendisi’nin oğrencisi olması için kabul edildiğine dair kesin bir bilgiyle uyandı ve bundan hiç memnun kalmamıştı. Zamanla bunun nedenini oğrendi; karakterinin entelektuel yonu yeteri duzeyde gelişmişti, ancak şefkatten yoksundu. Sonraki uç gun boyunca Atlantis’te başlayan onceki

enkarnasyonlarının hatıraları ona geri dondu. Violet, yalnızca inisiyasyonlarının ve tapınak yaşamlarının anılarını değil, aynı zamanda o yaşamlar sırasında edindiği oğretinin anılarını da hatırlamıştı. Aynı zamanda, daha once aklına hiç gelmeyen ancak kafasında kendi kendilerine formule edilmiş fikirler de edindi.

 

S.L. McGregor Mather

 

Altın Şafak

 

Violet 1919’da Altın Şafak Hermetik Cemiyeti’ne katıldı. Altın Şafak spirituel, felsefi ve majikal gelişime adanmış gizli bir cemiyetti. Bu cemiyet Hermetizm ve Kabala gibi en iyi eski gelenekleri bir araya getirmişti. Enok’un Kitabı,

Süleyman’ın Anahtarı, ve Abramelin’in Kitabı majikal kitapları toplamışlardı. Violet’ın hasar gormuş aurası Altın Şafak’taki inisiyasyon toreni sırasında iyileştirildi. Bu aynı zamanda, birçok kitabını yazarken kullandığı yeni ismi ‘Dion Fortune’u seçtiği zamandı. Torenden hemen sonra zihinsel ve fiziksel sorunları bir daha geri donmeyecek şekilde yok olmuştu, ve tekrar binlerce yıllık onceki yaşamlarını hatırlamaya başladı. Altın Şafak’ta geçirdiği surede kendisine Maiya Tranchell-Hayes isimli çok iyi bir oğretmen bulmuştu. Maiya, olağanustu bir şekilde okultizmi biliyordu ve rituel majinin kullanımı konusunda da

kabiliyetliydi. Dion’a trans medyumluğu eğitimini veren de bu kadındı. 1920’de

Dion, ezoterik seks kavramı ve cinsel kutupluluk hakkında Aşk ve Evliliğin Ezoterik Felsefesi isimli bir kitap yazdı. Bu kitabı kısa bir sure sonra, okult bilimin tehlikeleri konusunda uyarılarda bulunduğu Sağlıklı Okültizm kitabı izledi. Bu kitaplar Altın Şafak’ın başındaki, kuruculardan biri olan MacGregor Mathers’ın dul eşini, Moina Mathers’ı kızdırmıştı. Bu kadın Dion’un cemiyetin sırlarına ihanet ettiğini duşunmuştu. Dion, bu tur “sırlara” (bu sırlar ona trans halinde verilmişti) vakıf olmak için yeterince yuksek bir dereceye henuz geçmemiş olsa da Moina ona astral olarak saldırdı. Ancak artık Dion astral saldırılarla nasıl başa çıkılacağını biliyordu ve savaşı kazandı. Aynı zamanda, Birinci Dunya Savaşı nedeniyle ağırlıklı olarak dul ve yaşlı erkeklerden oluşan Altın Şafak uyelerinden de sıkılmıştı. Boylece 1924 yılında Glastonbury'de kendi gizli cemiyeti olan 'İçsel İşık Cemiyeti’ni kurdu.

 

                                              

Glztonbury Tor.

Glastonbury Yılları

                                      

     Dion, Glastonbury’e çok ilgi duyuyor ve orayı duzenli olarak ziyaret ediyordu. Bu yerin bir zamanlar kayıp Atlantis’in Avalon adlı bir kolonisi olduğuna inanıyordu. Glastonbury'yi dunyadaki en kutsal yer olarak goruyordu ve elemental kuvvetler açısından da çok guçlu bir yer olduğunu biliyordu. Trans medyumluğuna 1921'de Maiya Tranchell-Hayes'in rehberliğinde burada başlamıştı. Bir trans durumunda Dion, Glastonbury'nin binlerce yıllık mirasını oğrendi; Pagan olan Atlantis'ten, guneşe tapınmanın yerini oğula tapınmanın aldığı Hıristiyan inancına kadar. Yıllar sonra, Glastonbury’e karşı suregelen sevgisi hakkında Glastonbury, Avalon of the Heart kitabını yazacaktı. Glastonbury'deyken Dion sık sık tepenin altındaki Chalice Well'in (Kadeh Kuyusu) sahibi Alice Buckton'la kalırdı. Burada, hayatının geri kalanında sekreteri ve hamisi olacak olan Charles T. Loveday ile tanıştı. 1924’de Loveday’in eline tepenin altında bulunan ve Chalice Well’in karşısındaki Well House Lane’de bir arazi geçti. Bu aslında otlarla kaplı bir elma bahçesiydi ve fazla para etmezdi. Daha sonra, orduya ait ancak kullanılmayan bir baraka satın aldı ve bunu bir loca olacak şekilde yeniden inşa ettiler. İsmini Chalice Orchard koymuşlardı, Kadeh Bahçesi anlamına gelir. Dion burada cemiyetini resmen kurabilirdi. Kadeh Bahçesi, İçsel Plan çalışmalarının odak noktası olmuştu. Bu yerde ezoterik unsurların çoğu Dion’un gelişmekte olan medyumluğu sayesinde toplanmıştı. Yaz aylarında Kadeh Bahçesi bir misafirhane ve spirituel bir merkez olarak açıktı. Gunumuzde Kadeh Bahçesi, bir pansiyon olarak yeniden inşa edilmiştir ve adı, 'ozel spirituel kutsama yeri' anlamına gelen Berachach olarak değiştirilmiştir.

 

Kadeh Bahçesi kulubesi, 1926 civarı

 

 

Trans ve Gizli Şefler

 

 

Dion’un trans yontemi tum bilincini kaybetmesine sebep oluyordu, bu yuzden trans halindeyken etrafında onunla ilgilenecek insanlar olurdu. Üzanır, birkaç tane derin nefes alır ve soyut sembollere odaklanırdı. Bu sırada duşunceleri araya karışamaz ve en sonunda da duşunceleri tamamen dururdu. Ardından bedeninden ayrılarak oldukça yuksek varlıkların onunla ilgileneceği içsel bir tapınağa giderdi. İşte o zaman bir Üstat, onun fiziksel bedeni ile bağlantı kurmaya çalışırdı. Bağlantı kuran Üstat ilk başta gıcırtılı bir sesle oradakileri selamlardı, etraftakiler de buna karşılık verir vermez iletişim kanalı açılırdı. İletişim sırasında ruzgar ve ses fenomenleri gerçekleşebilir, fiziksel eşyalarda değişimler meydana gelebilirdi. Dion, sonradan yazacağı Kozmik Doktrin kitabını kanalize ettiğinde yanan mumların alevleri neredeyse 1,8 metre kadar yukselmişti. Bu işlemde Tepenin elemental kuvvetleri daha sağlam bir kanal oluşturmak için kullanılmıştı, çunku bilgi çok uzak bir yerden geliyordu. Trans hallerinden birinde uç ustat ile tanıştı; bunlar bir Yunan, bir avukat ve bir askerdi. Dion onları Gizli Şefleri, daha kuçuk ustatlar, ona bilgi verenler olarak tanımlardı. Bu içsel ustatların bizim gibi, ancak bedensiz, olduklarını belirtmişti. Bilgelikleri vardı, ancak bir tanrı ya da bir melek değillerdi. Onların oldukları şey, bizim de olabileceğimiz bir şeydir. Öğrenci onları duşunerek onlarla bir iletişim kurabilir. Bu duşunceler, astral duşunce formları haline gelirler ve bunlar gorunmez kuvvetlerin çalışacağı kanallardır. Demişlerdi ki: “Görüntü yöntemini kullan. Bizim ne olduğumuzu hayal edemezsin, ancak sen bizi astral düzlemde hayal et ve biz de senin hayal gücünle temasa geçelim. Görüntü tamamen doğru olmasa da sonuçlar gerçek olacak.”

 

 

Dion Fortune ve eşi

Dr. Thomas Penry Evans

İçsel Işık Kardeşliği

 

1927'de Dion, Dr. Thomas Penry Evans ile evlendi.  Onunla derslerinden biri sırasında tanıştırılmıştı. Bu adam bir tıp doktoru olmasına rağmen psikoloji ve Dion'un ezoterik çalışmaları ile ilgileniyordu. Dion, onun eski yaşamlarından birinde bir rahip olduğunu hatırlamış ve onu tanımıştı. Penry topluluğa katıldığında asli bir pagandı, o bir tur Merlin'di, bu yuzden topluluk kısa sure sonra ona Merl adını verdi. Onun da katılmasının bir sonucu olarak topluluk   daha az Hıristiyan ve daha çok Keltik ve pagan bir yapı haline gelmişti.

Cemiyetin ismi ‘İçsel İşık Kardeşliği’ olarak değiştirildi. Kardeşliğin amacı okult, mistik ve ezoterik bilimin incelenmesiydi. Gerçekten başarılı olabilecek bir inisiyasyon okulu haline gelmişlerdi. Kardeşlik, Dion’un Kozmik Doktrin kitabı ile çalışıyor ve Kabala’yı inceliyordu; ve Kral Arthur, Morgan le Fay, Merlin ve Kutsal KaOse gibi arketipleri kullanarak grup rituelleri gerçekleştiriyorlardı. Dion, kendisine katılamayacak kadar uzakta yaşayan insanlardan birçok mektup alıyordu ve bu durum insanların kardeşliğe kabul edilebileceği yazılı bir kursun oluşturulmasıyla sonuçlandı. 1922'den 1940'a kadar tedavulde kalan ve dunya çapında bir okuyucu kitlesine sahip olan The Inner Light adlı bir dergi çıkardılar. Dion ve okuyucuları arasında manyetik bir bağ oluşturmak için her sayıda beş yuz nusha bir sunak uzerine serilirdi. Kardeşliğin genişletilmesi gerektiğinden, Loveday onlara Londra'daki 3 Queensborough Terrace adresinde, kısa sure sonra '3QT' olarak adlandıracakları buyuk bir ev satın aldı. Bu evde bir kutuphane ve rituel, tapınak, ve derslerin verilmesi için iki buyuk salon vardı.

Ayrıca Dion, Penry ve kardeşliğin diğer uyeleri için de odalar bulunuyordu.

1930'da 'Çan Kulesi' lakaplı, 1830'dan kalma eski bir kiliseyi de satın aldılar.

Burası Dion'un kitaplarını yazması için ozel bir inziva yeri gorevi gormuş ve orada kuçuk insan gruplarına dersler vermişti. 1927-33 yılları arasında Dion birçok ders verdi, kitaplarının çoğu çevrildi ve kardeşlik İngiltere'deki en guncel kutuphaneye sahip oldu. Glastonbury, 3QT ve Çan Kulesi'ndeki uç tapınak da tamamen kullanımdaydı. Daha fazlası için geri gelen buyuk ve zeki bir insan grubunu cezbediyordu ve değerleri ikiye katlayabilirdi.

 

 

 

 

Ritüeller ve Spiritüel Seks Majisi

 

 

     Gizli Şefler, 1936 civarında medyumluktan rituele bir geçiş olacağını tahmin etmişlerdi. Dion, eğer ezoterik çalışma yapılacaksa bunun yaşanılan bolgenin koşullarına gore yapılması gerektiğini belirtirdi. Kalabalık ve gurultulu Batı'da konsantre olmak Doğu'ya gore çok daha zordur. İşte bu nedenle rituel, konsantre olmak için guçlu bir araç olarak kullanıldı; rituel eylem halindeki meditasyondur. Rituel Hermetik okultizmde sıklıkla kullanılır, çunku gorselleştirmeyle elde edilen İçsel Dunyalar ile fiziksel planın kendisi arasındaki esas bağlantıyı sağlar. Rituel konsantrasyonu, imaj oluşturmayı, fiziksel hareketi ve sembolojiyi kapsar. Mum ışığı, ilahiler, esanslar, cuppe giymek ve ruhları çağırmak da bunun bir parçasıdır. Butun bunlar grubun katılımını artırmıştı. Dion, tanrıçalar ile birçok çalışma yapmıştı, ve İsis ve Pan için ritueller geliştirmeye başladı. 3QT’de iki tur ritueller yapılıyordu: inisiyasyon ve evokasyon. Birincisinde aday İç Planların okult mirasının grup zihniyle temasa geçirilirdi; ikincisinde, farklı turden guçlerle temasa geçilirdi ve sonra o anki amaç ne ise onun için kullanılırdı. Bir soz vardır: “Seks kapıdan girince maji pencereden kaçar.”. Rituellerin onemli bir kısmı, cinsel ilişkiye ihtiyaç duymadan yapılan spirituel seks majisinden oluşuyordu. Dion, yazılarında gerçek ilişkinin majikal ileri geri enerjilerden çok daha az etkili olduğu fikrini sunuyordu; içsel seks. Yılan Gucu uyandığında, boyle bir çiftleşme biçiminin gereksiz hale geldiğini vurgulamıştı. Cinsel gucu kontrol ederek bu enerjinin Yuksek Benliği geliştirmek amacıyla donuşturulebileceğini de ekledi. Gizli Şefleri bunu şu şekilde tanımlamıştı: "Liderinizin önce arketipsel ideaları alması, sonra onlara fiziksel düzlemde şekil vermesi gerekir, ardından herkesin kullanımına açık olurlar. O bunu yaparak, kutupluluk yasasına göre çalışır. İlk önce, erkeğin verdiği ve kadının aldığı İç Düzlemlerde bir Üstat ile çalışacak. Sonra tersini yapar ve fiziksel düzlemde biriyle çalışır. Bu kez kadın verir, erkek alır. Bu tersine döndürme işini başarmak için genellikle bir erkekle çalışır.” Ayrıca şunu da soylemişlerdir: “Etrafına bir koruma çemberi oluşturarak bu çalışmaya yardım etmenizi istiyoruz, çünkü bu, öğretiyi gerçekleştirmek için gereklidir. Bu ilişkide rezilliğe neden olacak hiçbir şey yoktur, bu majikal bir ilişkidir. Bunun için kişilerin sempati içinde olması gerekir ama kişisel faktörler işin içine girmez. Tapınak işinin kişisellikten yoksun olduğunu bilmeyen insanların bunu anlaması kolay değildir.”. Dion, Atlantis'te seçilmiş rahiplerin ve rahibelerin bu turden majikal işler için eşleştirildiğini biliyordu. Amaç, kişilik hatalarını duzeltmek, eksiklikleri gidermek ve insan kapasitesinin kapsamını genişletmekti. Kısacası amaç iyileştirmek ve evrimsel surece yardımcı olmaktı. Dion ve rahibi rituel esnasında belirli bir problem uzerine sembolik olarak birlikte çalıştıklarında problem, grup ruhunun bir parçası oldukları için, tum ırk adına çozulecekti. Bu şekilde, bu dunyada daha once burada olmayan bir şey mevcut olacak ve bu, kolektife doğru kendi yolu uzerinde işleyecekti. Dolayısıyla, Dion'un gerçekleştirdiği "kutup çalışmaları" için rahiplerinin olması gerekliydi. Birlikte çalıştığı rahipler kocası Penry Evans, James T. Loveday, Charles 'Kim' Seymour ve W.K. Creasy idi. Dion, Penry ile birlikteyken bu evlilik ona biraz da olsa koruma sağlıyordu; ancak

1938 yılında Penry onu terk ettiğinde Dion’u grubu korumak zorunda kalmıştı. Artık dedikoducu dillere maruz kalmadan çalışabilmesi gerekiyordu. Bu tur pratikler, gizlilik yemini altında daha yuksek derecelerde olanlarla sınırlandırılmıştı. Yine de adı geçen rahiplerin eşleri, kocalarını Dion'la ilişkisi olmakla suçladı. Bir uye, ayinlerin belirli bir derecede "yakın temas" içerdiğini beyan etti. Başka bir uye, fiziksel duzlemde yapılması zorunlu olmasa da, uyguladıkları tum majinin ozunde seks majisi olduğuna dikkat çekti. Bazı biyografilerinde, Dion'un hayatının son zamanlarına doğru Tantrik Majiye ilgi duymaya başladığı yazar. Muazzam Tantrik ve Kabalistik ritueller arasındaki yakın bağlantıyı açıkça gormuştu. Batı'da Yaratıcı Enerjinin negatif ya da edilgen yonu olarak kabul edilen kadının, aksine, solar-fallik akımın dinamik uyandırıcısı olduğunu ve bu bakımdan da erkeği pozitif yapan faktorun bu olduğunu fark etmişti. Dion’un Ölumu’nden sonra majikal kutuplaşma çalışmaları, topluluğun farklı silsilelerde yeniden orgutlendiği 1949 yılına dek devam etti.

 

 

Savaş, Ölüm ve İçsel Işık Cemiyetin

 

Dion, İkinci Dunya Savaşı’nın başlamasıyla yaşam tarzını değiştirmişti. Çeşit çeşit insanla tanıştı, artık eskisi gibi çevresini belli insanlarla sınırlı tutmuyordu, kendisini topluma bıraktı. Grup, zamanının çoğunu Londra'da geçiriyor, hafta sonları ve tatiller için Glastonbury'ye gidiyordu. Glastonbury'de hala çalışmaların çoğu elemental ve spirituel duzeyde yapılıyordu. İkinci Dunya Savaşı'nın başlangıcında pek çok insan artık Dion'un derslerine katılamıyordu.

Bu sebeple “The Inner Light” dergisi buna bir çozum oldu. Ancak aynı zamanda Dion, tum okuyucularına haftalık manyetize mektuplar gondermeye başladı. Gonderdiği ilk mektup 8 Ekim 1939 tarihindeydi, ve Buyuk Britanya'nın tehlikede olduğu mesajını içeriyordu. İnsanlardan, genellikle Altın Şafak Sembolleri veya ulusal arketipler olmak uzere, bir tema uzerine meditasyon yapmaları bekleniyordu; Zihinsel olarak Glastonbury Tepesi’nde Kral Arthur ve Merlin ile yan yana durduklarını hayal etmeleri istenmişti. Glastonbury kuvvetleri bu şekilde çağrıldı. Bu meditasyonların amacı, ulusun topluluk ruhuna ulaşmaktı. Bu çalışma tum savaş boyunca devam etti. Dorduncu mektup gonderildiğinde, Dion sembollerin canlandığını ve İçsel Dunyalar ile temasın kurulduğunu hissetmişti. Nazilerin savaşın sonucunu etkilemek için sapkın guçler kullandığını biliyordu. Aksine Dion, bu guçleri donuşturmeye çalıştı. Duşmana zarar vermek veya onu yok etmek için hiçbir şey yapmadı, barış içinde ve iyileşmiş bir Almanya’nın hayalini kurmuştu. Mevzu bahis mektuplar The Magical Battle of Britain kitabında yayınlandı. Dion tum enerjisini bu majikal savaşa vermişti. 1945 sonbaharında Glastonbury'ye tatile gitti. Kendisini iyi hissetmediği için geri dondu, ve Londra’da bir hastahaneye kaldırıldı. Diş ağrısı çekiyordu, kan zehirlenmesi yaşamıştı ve akut losemi hastasıydı. Birkaç gun sonra, 8 Ocak 1946’da 55 yaşındayken hayata gozlerini yumdu. İnsanlar onun daha once hiç bu kadar guzel gorunmediğini soylemişlerdi, içsel ışık onu terk ederken parıldıyordu. Çok sevdiği Glastonbury'ye gomuldu. Dion’un Ölumunden sonra topluluk adını ‘İçsel İşık Cemiyeti’ olarak değiştirdi. O obur dunyadayken başka kimsenin Dion ile iletişim kuramayacağından emin olmak için utanç verici bir seremoniyle onun neredeyse tum fotoğraflarını, gunluklerini, kişisel eşyalarını ve mektuplarını yok ettiler. Dion'un etrafında kişisel bir kultun başlayacağından çok korkuyorlardı. Cemiyet hala onun kitaplarını yayınlıyor, ancak Kozmik Doktrin ve Mistik Kabala dışında çoğu kitabından uzaklaştılar. İçsel çalışmalar ve Dion'un kendisi hakkındaki bilgileri gizli tutuyorlar, cemiyetin dışındakilerle konuşmuyorlar. Var olmaya devam eden tek şey, hala abone olabileceğiniz, yine The Inner Light dergisidir.

 

 

 

En İyi Kitapları

 

Dion, derin ezoterik bilgiye ve açıkça akılcı bir yaklaşıma sahipti. Bu, onu 20. yuzyılın en erişilebilir okultistlerinden ve yazarlarından biri yaptı. Okult sırların eğilimleri, Dion’un kurgu eserleri dışında majinin pratik ayrıntıları hakkında açık bir şekilde konuşmasını engelliyordu. 1938'de yazılan Deniz Rahibesi, Dion'un kadın ve erkek arasındaki manyetik ilişkileri yazdığı en iyi romanıdır. Bu kitaptaki arketip kadın, insan kurban etmeyi içeren bir torenle toprağı yukselen deniz seviyesinden kurtarmak amacıyla Atlantis'ten antik Britanya'ya gelen bir inisiye olan Deniz Rahibesi'nin reenkarnasyonunu yaşayan Vivian le Fay Morgan'dır. Onun en başarılı romanı olan Moon Magic ise teknik olarak bir başyapıttır. Her iki roman da maji bilgisi olmayan kişilerin bile kendi rituellerini oluşturup sonuç almaları için yeterli miktarda detay ve ders verir. Moon Magic'te artık Lilith le Fay olarak adlandırılan Vivian, harika ritueller gerçekleştirebileceği bir tapınak kurmak için Londra'ya gider. Lilith'in Tanrıça rolunu ustlenmesiyle ve Tanrı olan erkeğin liderlik etmesi ile, tum insan ırkının yararına ritueller gerçekleştirirler. Lilith ona ayrıca toprağın guçlerini içine çekmesini ve onları omurga boyunca beyne (Kundalini) kadar goturmesini oğretir. Dion’a gore yalnızca bunu yapabilenler maji uygulayabilirler. Duyarlı insanlar için, okunduğunda bir inisiyasyon ritueli ile aynı etkiye sahip olan kitaplar uretti. Romanları yazılmadı, adeta romanlar kendilerini hayatın içine yazdı. Mistik Kabala kitabı, bu konuda yazılmış şimdiye kadar yazılmış en iyi kitaptır. Dion, Altın Şafak’a girdiğinde onların Kabala hakkındaki

yorumlamalarından memnun kalmamıştı. Bu yuzden Kabala sistemini basit bir şekilde açıklamak için kendi medyumluğunu kullandı. Dion'un tum romanları doğrudan bilinçaltına yonelik sembollerle doludur. Kendisinin de açıkladığı gibi: “Mistik Kabala kitabı, okuyucuya ihtiyaç duyabileceği tüm teorileri verir. Ancak asıl uygulamayı romanlar sunar, ve hepsiyle birlikte bu, tapınağın anahtarlarını almak gibi olur.”

 

All Rights Reserved. Copyright ©  Hermetics.org 2023               

    

[Ana Sayfa ][Yazılar