[Ana Sayfa ][Yazılar ][Bölüm 2][Bölüm -3]

Pratik Bitki Simyası - Bölüm 1

Yazan Mark Stavish 

Bu yazının İngilizce'sini Mark Stavish'in web sitesinde birçok ilginç yazıyla birlikte bulmak mümkündür. Ayrıca Mark Stavish'in "Gizli Ateş: Kundalini, Kabala ve Simyanın İlişkileri yayınlanmıştır. Bu tercümeyi yayınlama izni verdiği için kendisine teşekkür ederiz. Konuyla ilgili olarak sitemizde bulunan "Spagiriks" yazısına ve simya üzerinde diğer yazılara danışmak önerilir.  Ayrıca gezegen saatleri için Ezoterik Astroloji - Bölüm 3'e danışabilirsiniz.

Çeviren Kemal Menemencioğlu - Translation Copyright © 2002 hermetics.org

All Rights Reserved. Copyright Mark Stavish, M.A. 1996.

 

Simya veya "İlahi Kimya" yüzlerce yıldır gerek uygulayıcıları, gerekse de koltuk başı meraklıları fazlasıyla ilgilendirmiştir. Basit bir metali altına çevirme, uzun ve sağlıklı yaşam, hatta ölümsüzlüğe kavuşma olasılığı, Felsefe Taşını arayan başarılı simyageri bekleyen efsanevi vaatlerdir. 

 

Kabadan İnceye 

Gerek kadim, gerekse de modern zamanlarda simyagerler ve uygulamaları konusunda birçok yanlış izlenimlere rağmen, gerçek simya sanatı en iyi şekilde "Büyük Çalışma" konusunda Staninslas Klossowiski de Rola'nın pratik eserinde açıklanmaktadır: 

"Simya, dünya ve semavi alemler, madde ve ruh arasındaki boşluğu kapatan ve köprü görevini gören bir gökkuşağıdır ... ayrıca asil ruhbanların sanatı simya, hermetik felsefe olarak da bilinir ve ezoterik metinler ve esrarengiz amblemler ile Doğa, Yaşam ve Ölüm, Birlik, Sonsuzluk ve Ebediyetin sırlarına erişme yöntemini saklar.  

"Bu sırların içeriği açısından, altın yapımı nispeten önemsiz kalmaktadır: Bunu aynı yogilerin bazen elde ettikleri süper güçlere (siddhiler) benzetebiliriz, bunlar belli başına birer amaç değil, sadece yogilerin ruhsal erişmelerinin yan ürünleridir." - Simya yazan S.K. de Rola. 

 

Çalışmanın Evreleri

Simya eserlerinde söz edilen ruhsal ve fiziksel yenilemesi "Büyük Çalışma" veya Magnum Opus'a göre mükemmellik erişilinceye dek sürecinin sürekli olarak tekrar edildiği yedi veya on iki evresi vardır. Bu evreler ilk başta Bitkiler Alemi, sonra Metaller Alemi ve nihai olarak Mineraller Aleminde gerçekleştirilir. Paracelsus dahil olmak üzere, bazı ekoller hayvanlar aleminde de çalışma yapılması gerektiğini iddia ederler, ama genel olarak bu uygulamacılar tarafından pek kabul görmez.

Bu evrelerin, Doğanın ilk yaratılış sürecinde geçirdiği evreleri temsil ettiği söylenir. Bu evreler ayrıca Kozmosta Zodyak'ın on iki burcu, Sanskritçe çakralar olarak bilinen insan bedeninde yedi asli ve beş tali (toplam on iki) psişik-ruhsal merkezleri tarafından da temsil edilirler. Bu merkezler ayrıca insanlarda, endokrin ve sinir sistemine ilintilidirler.

Dolayısıyla, deneylerin astrolojik zamanlanması için astrolojinin etüdü (en az başlangıçta) ve kundalini olarak bilinen ruhsal enerjinin yükseltilmesi için yoga benzeri ezoterik meditasyonlar simyagerin disiplinlerinin birer parçasıdır. Simyager özde bir mistik, astrolog ve majisyendir.   

Bu hayati bir noktadır, zira simyagerlerin fiziksel faaliyetlerini birlikte yürütülen içsel çalışma ve yansımalarını kullanmadan fiziksel laboratuara taşımak, simyayı basit kimyaya indirgemek anlamına gelir.

Simyanın "alkemi" veya al kimya olabilmesi için, Al veya ilahi niteliğin her zaman pratisyenin şuurunda bulunması gerekir.

 

Kökenler

Her ne kadar kadim Mısır simyanın esas yurdu ve Mısır tanrısı Thoth veya Yunan karşılığı Hermes'in simyanın Atası olduğu söylense de, başka ülkelerin de katkıları olmuştur. Çin ve Hindistan'ın son derece gelişmiş laboratuarlı simya gelenekleri vardır ve bunlar tarih boyu aralıksız süregelmişlerdir.

Ancak bu sanatın en ilginç yönlerinin Batıda geliştiğini görmekteyiz. Burada Babilli, Keldani, Mısır, Grek, İbrani ve Arap yöntemleri yan yana yürütülmekteydi. Büyük olasılıkla, Arap ticareti ile Çin ve Hint yöntemleri Orta-Doğuya getirdikten sonra Avrupa'ya da yayılmıştı. Nihai olarak bütün bu farklı gelenekler Felsefe Taşını bulma uğruna bir karışım ve sentez haline getirilmişti. 

Bu basit metalleri altına çevirebilen, yaşamı uzatabilen ve bütün hastalıkları tedavi edebildiği rivayet edilen Bilgelerin Taşıdır. Bununla ölümsüzlük iksiri de elde edilebilir.

Dramatik değişiklik yaratabilen fiziksel bir obje olarak Taş fikri, simyagerin basamak basamak üzerinde çalışacağı üç Alemdeki deneylerinin çoğunun temelini oluşturur.

 

Kükürt, Tuz ve Cıva

Simyada her şey üç unsurdan oluşmuştur: Kükürt (Ruh veya bireysel öz), Cıva (Can veya Yaşam Enerjisi) ve Tuz (Fizik Bedeni). Simyagerin Çalışması, bunların birbirleri ile mükemmel ahenkli ve orantılı bir dengeye gelinceye dek ayrıştırması ve gerektiği kadar tekrar tekrar bir araya getirmektir. Bu ahenk başarıldığında, simyagerin, veya belirli bir şeyin dönüşümünde su, şarap gibi bir aracıyla veya direkt temasla kullanılan fiziksel "taş" yaratılır.

Bitki Aleminde, bitkinin fiziksel bedeni Tuzdur, öz yağları ise Kükürttür ve alkol (bazen su) Cıvadır.

Böylece, yola koyulmuş simyager bu üç unsuru ayırıp tekrar birleştirmeye çalışır, ve Paracelsus'un ürettiği ve anlamı "ayır ve birleştir" anlamına gelen Grek kökenli "spagiriks" terimi bitki çalışması ve Küçük Dolaşım anlamına geliyor. Büyük Dolaşım metalik ve mineral çalışmasını içerir ve bitki çalışmasındaki aynı prensipleri içerir ve genelde sadece bir nebze bitki çalışmalarında hakimiyet sağlandıktan sonra başlanılır.

Spagiriks'i teorik açıdan incelemede her ne kadar çok şey kazanılırsa da, sadece bizzat deneyleri yürütmekle anlamlı içsel görü ve gelişme kazanılmış olur. Bundan dolayı, aşağıdaki deneyler, simya heveslilerin herhangi bir pahalı laboratuar gerecine yatırım yapma gereği olmadan uygulamaları için sunulmuştur. Verilen yöntem ve süre bu basit düşük-teknoloji yaklaşımı yansıtmaktadır. Ancak, bazı vakalarda uygun cam eşya ve ısı kaynağı ile gerekli süre önemli ölçüde azaltılabilir.

 

Spagirikse Yeni Başlayanlara Deneyler                            

Spagiriks tentürlerin hazırlanması bütün uygulamaların en basitidir ve herhangi özel teçhizat, alet edevat gerektirmez ve herkes tarafından her yerde yapılabilir. Gerekli yegane esas aletler sabır ve azimdir. 

Kısa ve öz olma uğruna, belirli bir ot - Melisa (Mellissa Officianalis) ile hazırlanan bir tentür örneği verilecektir, ama herhangi bir ot da kullanılabilir. Bitkinin toksinliği [zehirliliği] konusu dikkat edilmesi gerekir. Bu açıdan bu eserin sonunda listesi çıkarılanlar en sık kullanılanlardandır ve toksinli değildir.

Her operasyon için 50 gram kuru ot gerekecektir. Farklı şeklide bildirilmediği sürece, kullanılan ot çoğunlukla yaprak, sap ve biraz da kök içerecektir. Eğer içeriği konusunda emin değilseniz aldığınız aktarcıya sorunuz veya kendi otlarınızı yetiştirip toplayınız. Kendi otunuzu yetiştirirseniz ondan emin olabilirsiniz. Her ne kadar vahşi doğadan ot toplayanlar arasında çok az sayıda kişi zehirlenerek ölse de, zamansız olarak bu talihsiz azınlığa katılmak istemezsiniz, dolayısıyla tedbirli olunuz, onları hazır satın alınız veya kendiniz yetiştiriniz.   

Eğer otun kurusu elde yoksa, tazesi yerini alabilir. Simyagerler ne zaman ve hangi şartlar altında yaş veya kuru otların kullanılması gerektiği konusunda kişisel tercihleri vardır. Deneyim elde ettikçe bunları sonradan çözersiniz. Şimdilik otun her çeşidi de işi görür. 

Ek olarak, 200-400 gram saf etil alkol gerekli olacaktır. Bazı Amerikan eyaletlerinde etil alkolün satışı yasaktır ve bazılarında sadece 190 derece veya % 95 saf alkol bulunabilir. 190 derecelik alkol aslında yeterlidir ve başlayanlar tarafından en sık kullanılan maddedir. Eğer bunlardan hiç biri yoksa, votka kullanılabilir veya alkol kırmızı şaraptan veya güçlü bir brendiden damıtılabilir.   

Not: Bazı eyaletlerde şaraptan alkol damıtmak yasak olabilir. Bunun bir sorun olacağını sanıyorsanız kontrol ediniz. 

Konservelerde kullanılanlar gibi geniş ağızlı ve kapaklı bir kavanoz, mutfaklarda kullanılan türden plastik sarma kağıdı, alüminyum kağıt, ince bir tül elek veya kahve filtresi ve huni gerekli olacaktır. Bir havan ve havaneli şart değildir ama yararlıdır. Ayıca bir kahve değirmeni şart olmamakla beraber işe yarar.

 

Temel Spagirik Tentür

Çalışmayı ota tekabül eden gezegen saatinde başlayınız. Bu durumda gezegen Jüpiter'dir, çünkü mellissa geleneksel olarak Jüpiter tarafından idare edildiği kaydedilir. Her ne kadar gezegensel saatler her gün birkaç kez gelirlerse de, ilk ve çoğu zaman en basiti gezegenin hakim olduğu günde, güneş doğuşundan birkaç dakika içinde başlamaktır. Melisa ve perşembe Jüpiter tarafından idare edildiğine göre, Jüpiterin perşembe günü ilk gezegensel saati perşembe günü, güneş doğuşundan ilk dakikalarda başlar. Çalışmaya Tanrıya, sırrın açıklanması ve Evrende yerinizin tesis edilmesi duasıyla başlayınız. İçsel hazırlıklar tamamlandıktan sonra, otun alınız ve elle eziniz ve küçük parçalar şeklinde havanda dövünüz. Mümkün olduğu kadar onu ince bir toz haline getiriniz. Bu arada Çalışma ile otun içinde ve kendinizde İlahi Gücü açığa çıkardığınız fikri üzerinde odaklayınız. Eğer otun tamamını dövmek için yeteri zaman yoksa, veya çekirdek veya kökte olduğu gibi fazla sertse, kısmi olarak bir kahve değirmeni kullanınız. Burada önemli olan, otla fiziksel temasta olmak ve enerji alanınız, auranız kapsaması önemlidir. Eğer tamamıyla kahve değirmeninde parçalamanız gerekiyorsa, yinede de sonradan havana koyunuz ve elle bir süre dönünüz ve ot, gezegen ve sizin aranızda, ayrıca gezegenin bedeninizde tekabül eden kısımlarla olan enerji bağlantısı üzerinde zihinsel olarak odaklayınız.    

Toz hazır olunca, onu bir kavanoza koyunuz ve yavaş ve dikkatli bir şekilde etil alkolü bitki tamamen sıvıyla doyuncaya dek dökünüz, sonra yaklaşık olarak 2, 4 parmak yüksekliğe doldurunuz. Kavanoz ½ ve 2/3 arasından fazla dolu olmamalıdır, çünkü sindirme işleminde ısıtıldığında genişleme için yer bırakmak gerekir.

Isıtıldıkça kavanozdaki sıvı buharlaşacaktır, ama kapalı olduğu için tekrar yoğunlaşacaktır. Bu sıvının her geçen gün biraz daha koyulaşmasına sebep olacaktır. Bur renklendirme veya tentürleme Kükürt-Ruh niteliğin Tuz-fiziksel bitki maddesinden Cıva-alkol aracılıyla çıkarılmasıdır.  

Sıvı metalle değmemelidir ve gerekirse, kavanoz ağzını kapağı ile sıkı bir şekilde kapatmadan önce iyicene plastik folyo ile kapatınız. Kavanozu dıştan ışık görmeyecek bir şekilde alüminyum folyo ile sarınız ve sıcak bir yere koyunuz, günde bir iki kez şiddetli bir şekilde çalkalayınız. Bu işlemi bir iki hafta sürdürerek tentürün rengi koyulaşıncaya dek sürdürünüz.

Unutmayınız ki bu sizin "Felsefi Çocuğunuz"dur ve sevgi ve saygı görmesi gerekir. Ne zaman incelemek, çalkalamak veya başka bir şekilde ellenmesi gerekirse, unutmayınız ki o ruhsal kişiliğinizin fiziksel bir temsilcisidir. Ona kendinize yaptınız muameleyi uygulayınız, veya daha iyisi ona karşı küçük bir hayvan, çocuk veya misafire gösterdiğiniz özeni gösteriniz. Aynı bitkinin çürüyen posasından Kükürdü ayırdığınız şekilde, Ruhunuzu fiziksel yaşam ve enkarnasyonun sıkıntı ve zorluklarından sıyırmaktasınız.       

Simyayı ilahi kılan, süreçten ziyade pratisyenin tavrıdır. Bu tavır, aynı manyetik veya ruhsal şifa alan birisi gibi, üzerinde çalışılan maddenin üzerine bizzat aktarılmaktadır. Nihai ürün içildiğinde, aynı Hıristiyan Komünyon ayininde ima edildiği gibi bir tılsımla özdeşleşmekteyiz, ama bu durumda Bedenimiz (Tuz) ve Kanımız (Cıva) yenilenerek içimize Kutsal Ruhu (Kükürt) tesis etmektedir.  

Ne zaman süreci tekrarlarsak, adım adım mükemmelliğe yaklaşarak yenilenmekteyiz.

Sıvının rengi yeteri kadar karardıktan sonra onu bir elekten geçirerek bitki posasından ayrınız, kalan posadan da son damla sıvıyı ezerek çıkarınız.  

Bu tentür şimdi Melisanın Kükürdü (öz yağlar, mumlar ve sebze yağları) ve Cıvasını (alkol ve biraz su) içerir. 

Bitki posasını alınız, buna ayrıca feces (dışkı) veya caput mortum (ölü kafa) da denilir, ve onu dışarıda ısıya dayanıklı kaba koyarak yakınız. Gerekliyse bahçe çimen veya taşları aşırı sıcaklıktan korumak üzere kabı bir kaç tuğlanın üzerine koyunuz. Hazırda bir çift fırın eldiveni ve büyük bir kapak bulundurunuz. Kapak, aşırı alevi  boğmak ve küllerin rüzgardan uçup gitmelerini önlemek için kullanılır. Bu işlem için derin bir kap idealdir. Burada metal de kullanılabilir, çünkü bizi burada küllerden çıkarılabilen değil, sadece tentürden çıkarılan ilgilendiriyor.  

Yanan bitki posasından epey duman çıkar, bu açıdan eğer işlem içeride yapılacaksa, ocağınızın davlumbazının çalıştırmaya ihmal etmeyiniz.

Madde (Tuz) soğuduktan sonra, onu ısı geçirmez bir tabağa yerleştiriniz, mümkünse üstünü örtünüz, sonra onu fırında 250°C veya fazlasında gri beyaz ve tamamen beyaz rengi alıncaya dek ısıtınız. Tuzun sürekli öğütülmesi bu sürece yardımcı olur. Sindirme işleminde parçacıklar ne denli ince şekle getirilse, o denli fazla Kükürt çıkarılmış olur, ısıtma ve kalsinleme işleminde parçacıklar ne denli ince şekle getirilirse, arınmanın gri-beyaz veya beyaz evresini elde etmek o denli kolay olur.   

Tuzu ayrı tutunuz, birkaç taneciğini tentürlü (1-2 ml/10-20 damla) bir çay kaşığına koyunuz bunu da damıtılmış su bardağına koyunuz. Bu işlem otu idare eden gezegenin gezegen günü ve saatinde yapılmalıdır, bu durumda Perşembe.   

Her ne kadar Tuzlar tentür ile birlikte tüketilmesi şart değilse de, bu operasyonun genel etkisini destekleyecektir.  

Her şeyden önce yaptığınız operasyonun kutsallığını ve ruhsal gücünüzün tezahüratı olarak tentürün yardımıyla fiziksel, psikolojik ve ruhsal yenilenme amacınızı anımsayınız. Bazı simyagerler istenilen sonuca yoğunluk getirmek üzere aynı tılsımlara uygulanan kabalistik veya astrolojik dua ve çağrılara benzer çağrılarla Çalışmanın bu yönünü karıştırırlar.    

Bundan sonraki bölümde diğer bir basit ve faydalı deney olan Ens Tentürün hazırlanmasını inceleyeceğiz. Bu dizinin üçüncü ve son bölümünde Bitki taşının hazırlanmasını inceleyeceğiz.   


Bu dizideki yazılar yakında basılacak olan Mark Stavish'in "Bitki Simyası üzerinde Kısa bir Kurs" ("A Short Course in Plant Alchemy") kitabından alıntılardır. 


[Ana Sayfa ][Yazılar ][Bölüm 2][Bölüm -3]