Geleneksele Karşı Pop Okültizm 

Yazan Frater Parush

Bu yazının İngilizce'den tercüme edildiği Frater Parush'un sayfası artık şifrelenmiştir. 

Çeviren Kemal Menemencioğlu - Translation Copyright © 2003 hermetics.org

All Rights Reserved. Copyright © Frater Parush. 1997


Herhangi birinin açıkça görebileceği gibi, günümüzün okültizmi, ezoterik misterlere yeri olmayan birçok tuhaf çelişkili unsur içermektedir. Günümüzün ezoterik dünyasındaki şartlar ve itibarlı ve verimli bir öğrenme kaynağı arayanların içinde bulundukları mücadele bu konuda tekrar bir çift söz etmemi teşvik etti.

Burada belirtmem gerekir ki, bu makale popüler okültizme bulaşanların bir çoğu tarafından pek hoş karşılanmayacaktır. Bunun önemli sebeplerinden biri de, niyetim bu "ezoterik" topluluğa parmağımı uzatmaktır ve kadim mister geleneğine verdiği zararı ortaya koyup yayınladıkları ve teşvik ettikleri kaba yanılgılar hakkında fikirlerimi çok açık bir dile ifade etmektir. Fikrimce, pop okültizmin genelde iktidarsız ve vasat alt kültürü ile Batı kültürün gerçek gizli kutsal mister okulları arasında sarih bir ayrım yapılması gerekir. Bu şekilde ümit ederiz ki, bu şeffaf düzenbazlığa maruz kalmanın önemli sayıdaki hasarlarını azaltmaya yardımcı olur.  

O halde, okültist terimini tanımlamak ve konumuza olan ilişkisini açıklamakla başlayalım. Böyle bir kişiyi okült sanat ve bilimlerini etüdü ve/veya uygulamasıyla ilgili kişi olarak görmekteyim. Okült bilimleri Astroloji, Simya, Maji (ak ve kara), Divinasyon (kehanet), okült ritüel veya seremoni, Astral Seyahat, Okült edebiyat ve eğitimin fenomeniyle ilgili kişi olarak görmekteyiz.

Okültistler bu konulardan herhangi birini tek başına veya birkaçını birden olarak ilgili olabilirler. Bilimlerden bazılarını kabul edip diğerlerini reddedebilirler. Sadece akademik veya sadece pratik ilgileri veya her iki türden ilgileri olabilir. Bir okültistin belirli bir ruhsal doktrine inanması veya belirli uygulamalar yapması veya dini inancı veya inançsızlığı olması gerektiğine dair herhangi bir gerçek önkoşul yoktur.

Makalemizin amacını en verimli şekilde ortaya koymak üzere, okültist tiplemeleri kabaca dört ayrı sınıfa ayırabiliriz. Tip olarak okültizmin içine girme derecelerini kastediyorum. Böyle bir ayrım yapmakta fayda var, çünkü bildiğimiz bilim ve sanatlardan farklı olarak okültizm kişisel ruhsal olgunluğuna göre farklı bir şey olarak algılanmaktadır.    

Birincisi, okültist olmayan kişidir. Bu tipi sonraki derecelerle kıyas yapılması için bulunduruyorum. Okültist olmayan kişiyi üçe bölebiliriz: 1) Okült ne olduğu konusunda hiç fikri olmayan, dolayısıyla umursamayanlar, 1) Biraz fikri olup da umursamayanlar, 3) Bildiğini sanıp da uzak duranlar.

İkincisi olarak New Age (Yeni Çağı) topluluğu vardır. New Age kişisini eklektik biri olarak tanımlayabiliriz. O aklına geldiği gibi birçok itibarlı ve itibarsız ruhsal veya psikolojik kaynaklardan unsurlar alıp karıştırma konusunda herhangi bir kural tanımamaktadır. Birçok kez, bir apokolif kıyamet senaryosuna inanıp, bir dış etken tarafından kurtulmayı umut eder ve konuyu istismar edenlere itibar etmektedir. Onu, aydınlanmanın bir dış etken tarafından toptan veya parça parça teslim edilen bir mamul olarak gören  tembel bir okültist olarak görmek mümkündür. Bu görüşün temelinde aydınlanma için mümkün olduğu kadar az çalışma arzusu yatmaktadır. Dolayısıyla, ikinci tip New Age kişi gerçek okültizmin yüzeyini kazımaktan hiç bir zaman ileri gitmemektedir.

İlave edebiliriz ki, New Age hareketini açıklayan evrensel bir tanım yoktur. Bir New Age kişisi kadim çağlardan beri varolan bir okült geleneği tanıyabilir, ama bu konuda gerçek bir ilgilisi veya saygısı yoktur. (Bunda kötü niyet yoktur, sadece ilgi derecesinin düzeyselliğinden kaynaklanan bir anlayış vardır.)

Ayrıca New Age kişiyi esas olarak mistik ağırlıklı olarak tanımlayabiliriz. Arzusu birçok kez fiziksel yaşam ve sorumlulukları en kısa sürede terk edip, Tanrının iman edenlerle birlikte yürüdüğü ruhsal bir ütopyaya katılmaktır.

İkinci kişinin ilgi alanı kadim mister geleneğine dayanmayan (son 300 yılda icat edilen) herhangi bir modern ruhsal hareketi içermektedir. Bir dereceye kadar bu sınıfa wicca ve spiritüelizm gibi herhangi bir modern dini hareketi de dahil edebiliriz.

Üçüncüsü olarak popüler okültizm vardır. Buna dahil kişi New Age kişinin aydınlanmayı başarma açısından kayıp bir vaka olduğunu ve bu kişinin ruhsal dinamikler konusunda düzeysel ve dolayısıyla çarpık görüşleri olduğunu açıkça idrak edebilir.   

Pop okültist New Age kişinin marjinal vizyonu ve ciddi okült literatürde söz edilenler arasında bir fark olduğunu bilmektedir. Bu algılama üçüncü tipte hem içten vardır, hem de mantıksal olarak açıklanır.  Ciddi okült literatürde derin bir gelenek olduğunu idrak eder ve kadim tradisyona (gelenek) karşı bir bağı hissedip, saygısı vardır. Söz ettiğimiz üçüncü kişi ikinci tip kişi olarak yola başlamış olsa da, içinde doğuştan varolan bir koşuldan dolayı doğal olarak üçüncü hale celp edilmektedir. Bu koşulu daha önce bir ruh olgunluk derecesi olarak ifade ettik, ilaveten diyebiliriz ki bu daha önceki enkarnasyonlarda ruhsal disiplinlerde ciddi olarak bulunmaya dayanmaktadır.

Yaygın (pop) okültizm anlayışına sahip kişi için okült faaliyette asgari bulunma kıstası nispeten ciddi okült literatürü toplama ve etüt etme olabilir. Bu pop okültist için asgari gerek olmasına rağmen diyebiliriz ki, bir sonraki sınıflandırmaya tabi olduklarını iddia edenler için bile popüler okültistlerin en büyük oranı için geçerlidir.

Ciddi okült literatürü toplama ve etüt etmeden bir adım yukarısında, bir okült talim ilişkisini aramak ve girmek gelir. Yine de, popüler okültizme dahil kişi çoğu kez New Age kişinin bazı kötü alışkanlıklarını taşımaktadır. Ciddi bir şekilde eklektik olabilir veya bir talim sisteminden diğerine atlayarak her birinden bir şeyler deneyebilir. Bu durumda açıkça görülür ki adanmadan yoksundur, çoğu zaman bunun da sebebi verimli talimler ve dış cephe ağırlıklı gruplar arasında ayrım yapmaktan yoksun olmasına dayanmaktadır.  Bu hal çoğu zaman diğer bir grup veya okulun sunacağı bir sır veya özel olaydan mahrum olabileceği,  veya bir şekilde kişisel statükoyu yükselteceği hissi ile birlikte yürür. "Orada otlar daha yeşil olmalıdır" sendromu okült amaçlara varmanın gerçek özelliği konusunda anlayış derinliğin yoksunluğunu sergilemektedir.  

Çoğu zaman pop okültist yaratıcı düşünceden yoksundur ve bazen bir veya birkaç tanınmış (ama her zaman itibarlı olmayan) okült teoriysen veya teorilerin yönlendirme, doktrin veya felsefelere güvenmenin yetersizliklerini yaşamak zorunda kalır. Böyle kişinin kendisini henüz sürüden ayrıştırmadığı görülmektedir. Her ne kadar okültizmle ilgilenmenin kendisini avamdan ayırdığını düşünce (ki az bir dereceye kadar bu doğrudur), yüzeyin altında görülür ki o belirli bir ezoterik modanın takipçisidir ve saf istenç ve etkin amaçlar yerine bir tür yaygın psikolojik taklit tarafından güdülenmektedir.    

Bu tür kişiler coşkulu bir şekilde okült talim olduğu inandığı şeye kısıtlı şartlar koyduğu görülmektedir ve aydınlanma arayışının kendine has şartlara sahip olduğu, bu şartların yerine getirilmemesi başarısızlıkla sonuçlanacağı konunu tamamen gözardı etmektedirler.

Her ne kadar çok sayıda popüler okültist (esas neden olarak) sosyal çevre edinmek için veya öğrenmek için okült gruplara katılsa da, yüksek sayıda kişi yegane yöntem inandıkları çalışmalarını tek başına sürdürmekte ısrar etmektedir. Bu tercih çoğu zaman iki nedene dayanmaktadır. Birincisi güvensizlik, veya başkalarıyla etkileşimden, gerçek talim gerektirdiği ilişki veya gerekli bir süre için daha bilgili bir yetkiye tabi olma korkularından kaynaklanmaktadır. İkincisi belirli bir kişi, grup, felsefe veya talimden kötü bir deneyime bağlıdır. Yalnız yolu seçenler, en azından bir öğrenci veya öğretmenle etkileşimin zararlı konusunda argümanlar verirken, yalnız çalışmanın verimliliği konusunda olumlu bir neden vermekten kaçınmaktadırlar. Ancak burada vurgulamak isteriz ki, mevcut popüler ezoterik çevrenin durumu düşünülürse, bu görüşler son derece anlaşılırdır.

Popüler okültist sınıfının en üst kademesinde kendilerini itibarlı bir Okula adanmış kişiler bulunur. Bazen tek bir okula katılırlar, bazen de yaşamlarının uzun bir süresi için iki veya üç Okula katılırlar. Bu bireyler grubunun en belirgin ortak özellikleri, yıllarca adanmış olmalarına rağmen çok az gelişme kaydetmeleridir. Ayrıca, bu (kabul edelim ki) hayal kırıcı olgu için çeşitli ilginç mazeretler ortaya koyduklarını görülmektedir. Ama nihai olarak genelde bu olgu için bir veya iki unsur sorumlu olmaktadır.  Ya adandıkları okul (her nedense) iktidarsızdır veya onlardan jeton düşmemiştir ve doğru yönde (genelde gerekli ruhsal olgunluktan yoksun olmaktan dolayı) gerekli çabayı vermemişlerdir. 

Düşünülmesi gereken önemli bir nokta da popüler okulların bu üç okültist sınıfa hitap edecek şekilde tasarlanmıştır. Hatta okullar kendileri üç tip kişilik gibidir. Genelde halka açıktır, ama her zaman değil. Esas yetki olarak yazılmış metinlere dayanırlarken, bir yandan da deneyimin başarı için önemli unsur olduğunu beyan ederler. Öğretmenleri ve yetkililer genelde literatürlerinde öğrettikleri kavramları yapıcı bir şekilde göstermek veya aktarma konusunda çoğunlukla veya tamamen acizdirler. Hatta, bu okullarda kendi kendilerini adept (üstat) olarak beyan eden liderler çoğu kez sözümona "gizli öğretilerde" obsesif bir şekilde önemli olmayan ayrıntılar üzerinde odaklanırlar, böylece öğrencilerinin aklını okulda mevcut pratik teknik becerilerde genel yoksunluk konusundan uzaklaştırırlar.  

Ayrıca, ilginçtir ki, bu okullar bir yandan kendilerini bir Batı Ezoterik okulu olarak tanıtırken, diğer yandan çoğu zaman geleneksel Batı metot ve terminoloji yoksunluğu vardır, onun yerine Doğu Gelenekten çarpıtılmış veya direkt olarak kopyalanmış teknikler ve terimler bulmaktayız. Bu durum kurucuların sistemlerini yaratırken bulundukları düşük inisiyasyon derecelerini göstermektedir.

Daha önce söz ettiğimiz, üçüncü grup sınıfının en üst kademesindekilere yeni başlayan inisiyeler (novice initiates) diyebiliriz. Üçüncü tür okültistlerin önemli bir oranı kendileri şekle uygun inisiyeler ve ciddi, adanmış, yolundan şaşmaz okültist olarak görürler. Bazen yeryüzünde kendilerinden daha başarılı ve bilgili daha büyük ruhların bulunabileceği olasılığını hesaba katarlar, ama genelde bunu olduğundan daha ender bir olgu olarak görürler, veya belki de bir zamanlar gerçek olup, günümüzde olası dışı olarak düşünürler. İlginçtir ki, bazen bu inancı şöyle diyerek desteklerler ... "yıllardır birçok ciddi ezoterik çevreye girip çıktım, ama bu efsanevi mütekamil inisiyelere hiç rastlamadım, dolayısıyla onların varlıklarından ciddi bir şekilde şüpheliyim." Ama aslın gerçeği böyle değildir, neden böyle olmadığı konusunda da aşağıda bir açıklama sunacağız. Yine de yüksek vasıflı kişilerin varsayılan eksikliğe istinaden birçok pop okültistin gerçek başarılarının çok üstünde derece veya mertebe iddia ettiklerini görüyoruz.  

Sadece yaygın ezoterik okulların en kıdemli ve uzun süre adanmış öğrencileri yeni başlayan inisiyeler (novice initiates) olarak kabul edilebilir, çünkü bu denli uzun süredir alana maruz kalmışlardır, ve son kertede tam olarak verimli olmasalar da çoğu zaman niyetleri en azından samimidir. 

Bundan sonraki sıralamada, dördüncü tip okültist asli inisiye gelmektedir. Oldukça yaygın olmaları açısından, bir pop okültisti bulmak için insanın fazla araması gerekmezken, dördüncü tip pek kolay bulunmaz. Dördüncü tip okültist, olası olarak yaygın görüşlü çevrelerde dolaşır, popüler gruplarda arkadaşları olur, bu gruplara katılır, ama dikkatli incelendiğinde bu sınıflandırmaya ait olmadığı görülür. Çoğu zaman popüler çevreler tarafından fark edilmeyen meziyetleri vardır. En başta, yaratıcı ve yenilikçi bir düşünürdür. Her türlü durumda çözüm getirme yetisi vardır. Kişisel ezoterik arkadaş grubu içinde, ezoterik bilimler hakkında basit fakat anlaşılmaz zor bir yaklaşım ve felsefe sahip biri olarak dikkati çeker. Kadim mister öğretilerinin içerdiği ezoterik yasaları neredeyse kusursuz ayrıntılarla ifade etme yetisi vardır. Aynı zaman açıkça görülür ki, çalışmalarından somut ve sıkça da olağanüstü türden sonuç alabilmekte, ve başkalarını sonuç almalarına rahatlıkla yardımcı olabilmektedir. Kısacası, daha önceki iki tip okültiste pek bulamadığımız belirgin bir derinlik ve yoğunluk vardır. O, Gurdjieff'in kurnaz adam olarak tanımladığı türündendir. 

Dördüncü tip okültist, yaygın görüşlü veya diğer bir ekole bağlı olurken, ezoterik alana giriş yaptıktan sonra, bu tür üyeliklere düzeysel yönü dışında hiç ihtiyaçları yoktur. Yolu ve gerçek gerekleri, yükseliş merdivenindeki yerlerini ve daha fazla yükselmek için metotları o denli büyük bir kolaylıkla idrak ediyorlar ki, popüler okültizm onların yolculuklarında pek fazla fayda sağlamıyor.  

Popüler okültistin dördüncü tip konusunda bilmediği şey, onun okült talimin tasarlandığı okült gelişmeyi yapmakta olduğu gerçeğidir. Asli inisiye olan dördüncü tipin popüler okültizmin düzeysel özelliğini, gerçek ezoterik bilim ile cılız bağını ve ciddi ilerleyen öğrenciye pop kültürün korkunç oyalayıcı niteliğini bildiğini anlamaz. Bir okültist veya birey olarak dördüncü tip okültist ne tür özellikler taşısa da, kendi başına onu asli inisiye unvanına layık kılabilecek bir özelliği vardır, o sadece ezoterik konuları sadece skolastik bir araştırman değil (ayrıca bu konularda hiç de olmayabilir), o sadece pratik sanatı ezbere uygulayan biri de değil. Ama sonuçları hızlı ve bazen aşırı bir şekilde elde etmektedir. Yolların özelliklerini ve gereklerini, kullandığı teknikleri ve sonuçlarını anladığı için günün sonunda sonuçlar önemlidir ve gerçek oyuncuları, rol yapanlar ve gözlemcilerden ayırdığını biliyor.  O biliyor ki, geçmiş zaman Üstatların görünüş itibarıyla olağanüstü ve efsanevi iddialarının... aslında Üstatlık zaviyesinden bakıp da bilen kişilerin iddiaları olduğunu bilmektedir. Onlar popüler okültistin çok ötesinde esas realite üzerinde hakimiyetleri olan güçlü insanlardı.

Dört genel okültist tipini tanımlamış olarak, Batı Gelenekte ezoterik talimin yeri olan esas konumuza artık dönebiliriz. Modern okült hareketi ve okullarının durumu  popüler seviyede arayana sunulan çeşitli talim metotları tanımlayan, sürdüren, reklamını yapan bu tiplerin varlığından meydana gelmektedir. 

Bu yazının konusu esas olarak popüler okültist ve dördüncü tip okültist, asli inisiyenin şart ve faaliyetleri arasındaki fark üzerinedir. Dolayısıyla, bizce düşünmeye değer ciddi okültizmle pek ilgisi olmayan okültist olmayan ve New Age takipçisini bir kenara koyabiliriz. Bunların tek ilgi noktası sıkça üçüncü ve dördüncü sınıf ökültistlerinin yolculuklarını birinci ve ikinci sınıf arayanlar arasından başlamalarıdır. 

Hem popüler okültist, hem de dördüncü tip okültistlerin faaliyet ve ilgileri okült okul sistemi üzerinde odaklandığını söylemek doğru olur. Bu iki gruptaki okültistlerin çoğu ya ezoterik kardeşliklere (fraternities) üyedirler, üye olmayı istemektedirler veya inisiyeleri tarafından yazılan literatürleri okumaya önem verirler. Okült okul sistemi olarak ne demek istediğimiz tanımlamak üzere açıklık getirelim. Genel anlamda dünyada iki eğitim sistemi vardır. Olağan egzoterik (dışrek, zahiri) eğitim sitemi ilk okul, orta okul, lise, kolej, üniversite, vs gibi eğitim kurumları kapsar. Hepimiz ilgili ülkelerimizde bu devlet destekli eğitim sistemlerin yapı ve dinamizmlerini iyi biliriz. Bu eğitim sisteminin dışında, sahne arkasında, devlet tarafından tanınmayan fakat bilinen farklı bir eğitim şekli vardır, ona okült veya ezoterik okul sistemi diyebiliriz. Bu sistem toplu olarak umumi devlet yönetimli sistem kadar kitlesel, organize ve yetkin (sosyal ve bireysel olarak) değildir, ama daha eski ve yönlüdür. Ayrıca herhangi tek siyasi veya kamu otorite tarafından yönetilmemektedir.                      

Ezoterik veya okült okul sistemi birçok farklı felsefe, inanç sistemi, öğretme metodu ve okul tipi içermektedir. Eğitim şartları örneğin, tek-a-tek ilişkiler, konuşmacılar bulunan küçük tartışma grupları, iyi organize kolejler, düzenli hiyerarşi ve derece sistemlerine dek değişir.  Bu tür kurumlar dernek, cemiyet, kardeşlik, kolej, mabet veya örgüt gibi farklı isimler altında faaliyet sürdürürler. Ayrıca bu unvanları sıkça farklı amaçlarla kullanana farklı gelenekler vardır. Örneğin, Hermetik Tradisyonu, Wicca, Gül Haç, mistisizm, gnostisizm, framasonluk, vs. 

Bu duruma aşina olmayanlar için, ezoterik eğitim sistemini devlet denetimli umumi eğitim sisteme benzer ama (bazen) farklı bir yapıda, farklı eğitim metotlu ve farklı amaçlı olarak düşünmelerini önerebiliriz. Umumi eğitim sisteminin amacı kişiyi dış dünyadan hayatta kalmayı ve toplumda verimli bir kişi olmayı öğretirken, ezoterik eğitim kişiye iç seviyelerde hayatta kalmayı ve ezoterik cemaattın verimli bir üyesi olmayı öğretmektedir. Umumi eğitim sistemi nispeten genç olmasına karşın, ezoterik eğitim sistemi binlerce yıllık geçmişi var. Genel anlamda 6000 yıla aşkın bir süredir, aynı metotları, aynı amaçlara yönelik olarak kullanmaktadır. Bütün bu zamanda bu kurumların sadece dış şekli ve adları değişmiştir.    

Şimdi, devam etmeden önce, burada açıklanan ve açıklanacak senaryo özellikle Hermetik yönü itibarıyla Batı Tradisyonu ile ilgilidir. Burada açıklayacağımız birçok şey doğu mistisizm ve diğer tradisyonlar için de geçerlidir, zira okült eğitimin genel şartları tüm dünyada çok benzeridir. 

Batıda yakın tarihe kadar, yaklaşık olarak son 300 yıl önceye dek, ezoterik collegia (okul) külliyatı neredeyse tamamen sıkı bir gizlilik içerisinde varlığını sürdürdü. Bunun en önemli sebebi Hıristiyan Kilise otoritelerinin Hıristiyan kilisesinin kesin doktrinlerine katı bir şekilde uymayan tüm ruhsal inançları aşırı şiddetle ezmesinden kaynaklanmaktaydı. Yine de, buna rağmen batı okült tradisyonu ilk kez Hıristiyan manastır sistemi içinde Avrupa'ya girmişti ve bugün Anglo_Hermetik olarak tanımladığımız sistemi geliştirdiler.  

Çeşitli kurumlarında esas Hıristiyan hiyerarşisi bir dereceye kadar Yakın ve Orta Doğuda kadim çağlardan beri mevcut olan daha eski din ve ezoterik okulları model olarak almışlardı. Dolayısıyla, Hıristiyanlık içindeki manastır sistemi Hıristiyan döneminde Yakın Doğudan ithal edilen okült sistemler için hoş karşılanan bir araçtı.Varoluşun sırları hakkında  daha derin Bilgilere susamış o zamanın dindar keşişleri gizlice Doğu kardeşlerinden öğrendiklerini manastır tradisyonuna aşıladılar. Bazı durumlarda bu kadim misterlerden küçük kırıntılardı. Diğer zamanlarda ve yerlerde Arabistan ve Mısır'da Koptik ve İslami kaynaklardan ezoterik okulların neredeyse tamamı Hıristiyan dünyasının her köşesinde mevcut izole manastır cemaatlerine ithal edilmekteydi.     

Teknik olarak birer parçaları olduğu Kilise tarafından ezilen bu okült sanatlar yüzlerce yıldır gizli kardeşlikler eya küçük önemsiz topluluklarda muhafaza edildi ve azimli bir şekilde uygulandı. Karanlık kapıları arkasında tam olarak neler cereyan ettiğini tam olarak bilmiyoruz. Ancak Batı Tradisyonun bu erken adeptlerinin nelerle ilgilendikleri ve etüt ettikleri, beceri ve anlayışlarını ne kadar geliştirdikleri konusunda biraz fikrimiz var. Başlıca ilgi alanları ortaçağı majisi ve laboratuar simyasıydı. Bunlar egzoterik ve ezoterik Hıristiyanlıkla yoğun bir şekilde karışmışlardı.  

Batı Mister Tradisyonunun erken gelişmeleri ile ilgili literatürü okuduğumuz zaman, bilgili ve tarafsız gözlemcinin açıkça fark edebileceği üç şey vardır. Bu erken adeptlerin okültizm anlayışı son derece dindardı. Hem maji, hem de simyanın pratik  uygulamalarında oldukça beceri sahibiydiler. Ayrıca, bize bıraktıkları kayıtlar kriter olarak alınacaksa, çoğu zaman hem maji, hem de simyanın ayrıntılı teknik teorileri konusunda büyük çapta yoksundular. Bu şeylerin nasıl ve neden çalıştığı konusunda birkaç yazarın çok şey bildiği şüphesizdir, ama genelde bunların nasıl ve neden çalıştığından ziyade sonuç alabilmek onları ilgilendiriyordu. Bu erken dönem okült literatürün teoriden yoksun anlamına geldiği anlamına gelmez, ama bu açıklamalar çoğu kez karışık, hatalı ve çelişkilidir.

Batı Mister Tradisyonun gizli yaşantısı geliştikçe bazı yönleri halka açıldı. Matbaanın ortaya çıkmasıyla bu işlem büyük çapta hızlandı. 1700'lü yılların başında, halkın okur yazar kesime hitaben birçok okült malzeme yayınlandı. Hatta, ortaçağı majisi ve simyası konusunda elimizdeki kaynak eserlerin çoğu 15nci ve 16ncı asırdan gelmektedir. Ancak, modern okültizmi nasıl etkilendiğini anlamamız için bu tür yayınların özellikleri ve enformasyon kalitesi konusunu irdelememiz gerekir.   

Okült bilimlerin gizlice öğretildiği dönemlerde grup veya bireylere çıraklık yapan öğrencilerinin talimden önce gizlilik yeminleri vermeleri zorunlu kılındığı genel olarak bilinir ve kabul edilir. Bunun da çok iyi nedenleri vardı, bu sadece Kiliseden cezai tepkiden kaçınmak için değil, ama Bilgelik Üstatları daha derin ciddi bilgi ve uygulamaları umumi halktan saklamakta ısrarlıydılar. Okültizmin etüdüyle yetilerini en üst beşeri sınırlara kavuşturanlar ve bazı olağanüstü aydınlanma hallerine erişenler bu bilgiyi en güvenli aktarmanın yöntemi kapalı kapılar ardında bir sessizlik perdesi arkasında olacağını karar vermişlerdi. Bu perde, öğrencileri cellatların ve işkencecilerin ellerine teslim etmemek gibi egzoterik pratik faydaları olmasına rağmen, esas amacı ezoterikti. Zira günümüzde aynı manastır döneminde de bilindiği gibi, okültizmin sosyal açıdan rahatlıkla kabul gördüğü Mısır ve Mezopotamya gibi kadim kültürlerde bile kadim kolejlerin yüksek inisiyeleri halen gizlilikte ısrarlıydılar.   

Şimdi, az sayıda okült bilginin uygulayıcılarının herhangi bir gizlilik yemini almadan öğrenimlerini temin ettiklerini kabul etsek de, bu erken dönemlerde ortaya çıkan ezoterik literatürün çoğu bu bilgileri açıklamak için gizlilik yeminlerini bozan kişiler tarafından yayınlandığı varsayımını düşünmemiz kaçınılmazdır. Durum böyleyken bu bilgilerin çoğu ne derece güvenilirdir, sormamız gerekir. Eğer tamamen uydurma değilse, söz konusu eserler doğru veya eksiksiz midir? Ne kadarı kasıtlı yanılgıdır ve yanılgı ne denli derindir? 

Durum neyse de, günümüzde en popüler ezoterik sistemler, okült literatür, bilgi ve uygulamalarının en yaygın biçimleri, çeşitli derecelerde ortaçağı ve ortaçağı sonrası yazılı malzemelerin genel bakış ve belirli talimlerinin doğruluğunu kabul etmeye dayandığı şüphesizdir. 

Okült sanatların amaç, metot ve felsefeleri, ayrıca Batı Tradisyonun anlamı konusunda günümüzde bize söylenenler, çoğunlukla birkaçı modern bireylerin bir zamanlar çok gizli olan tradisyonun ilk kez bazı şüpheli amaçlı şüpheli kişiler veya şifreli bir dil kullanan iyi niyetli kişi veya gruplar  tarafından açıklandığı zaman ortaya çıkan literatür hakkında yorumlarından gelmektedir. 

Bu çok önemli bir iddiadır. Temelde söylemek istediğim şey, sözlü olarak aktarılmış ve deneyimli uzmanlar tarafından pratik olarak kanıtlanan bir tradisyonun kaynağının bilinçli bir eğitiminin ürünü olmayan, hatta modern girişimciler tarafından arta kalan literatüre dayanarak uydurulan birçok popüler okült okul veya sistem (teke tek öğretenler de) vardır.

Okul ve metolodoloji kurmak üzere bu tür tradisyon dışı yaklaşımı yürütebilmek için, bu modern sistemlerin kaşifleri tarafından bazı şartların teşvik edilmesi gerekliydi. Birincisi yeni öğrencilere talimin geleneksel bir işlem, işaret veya teknikle doğrulandığını inandırtmak için geçmiş silsileleri hakkında yalan söylemeleri gerekti. Veya da uygun (geleneksel) talim metotlara karşı inandırıcı bir eleştiri yöneltmeleri gerekliydi, veya da her ikisi. Birçok modern ezoterik kolejde bu sorun, bir okul veya grubun kabul edilmiş, yasal, uygun olan diğer bir okul, grup veya kişiden lisans sertifikası (charter) aldığı sürece geçerli olduğu fikri sürdürerek  bu sorunu halletmişlerdir. Bu saçma durum, Framasonlukta geçerli nedenlerden dolayı kabul edilir (legit) locaları kanıtlamak için kullanılan lisans sertifikasından ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla, günümüzde yeni okullar veya eğitim sistemleri yaratmaktan bayılan kişiler tarafından bir lisans sertifikası, sahip oldukları sistemin, veya sistemlerini öğreten hocalarının gerçek sonuçlar vereceğini dair kanıt olarak inanmamızı gerektiğini teşvik eden bir durum ortaya çıkmıştır. 

Bu popüler maji ve simya "otoriteleri" tarafından teşvik edilen ikinci şart da bir adept olmak için ezoterik malzemenin biraz entelektüel idrak ve kalıptan basma uygulaması yeterli sayılmasıdır. Skolastik tartışma, kelime oyunları ve şüpheli el yazmalar, şifreler ve sembolizm elle tutulur sonuçların yerine almaktadır. Çoğu zaman bu tür çalışmalardan beklenen esas sonuçlar yerine, karmaşık ritüellerin isteksiz veya tekerrürlü icrası bir skolastik koltuk majisyen değil de, pratik majide deneyimli olmanın göstergesi olarak kabul edilmekte. 

Gerçek majikal sonuçların yerine akademik polemikler ve ritüellerin üstünkörü dinsel sadakatle işlenen uygulaması almıştır. Popüler batı okültizmin araçlarını yönlendirenlerin güvenilir ve tam sonuçlar alınmadan majinin maji olmadığı gerçeği hiç de akıllarına hiç girmiyor. Onun yerine popüler okültismin sunacağı aşırı uygulamalardan en  en en marjinal sonuçları almamız gökkuşağın sonundaki altın olduğu fikir teşvik ediliyor. Gizli bilimlerdeki atalarımız tarafından okült talimin uygun uygulamasının beklenen aşırı insanüstü sonuçları modern popüler kendini kendini elit beyan edenler tarafından artık reddedilmekte ve birer örnekleme, metafor veya taşkınlık olarak tanımlanmaktadır. Bu elit davranışlarıyla taşıdığı unvanlar sayısı ve majikal roplarındaki işaretlerle bir Üstadın tanımazın gerektiğini ısrar etmektedirler. 

Bu  durum zamanımızda o denli aşırılığa kavuşturulmuştur ki, ezoterik teknolojinin keskin ucunda aydınlanma olasılığını reddeden, astral alemin varlığını yok sayan, ve kendilerini yegane Tanrı olarak gören vardır. Sağduyulu bir bakış açışında bu görüşler gülünç gelebilir, ama yeni elit tarafından son derece ciddi alınmaktadır. İçinde maji olmayan bir majiye sahip bu elit, Kutsal Kadim Misterleri bir yeni milenyumun  dini şekline sokmuşlardır. Hatır gönül sayan modern dünyanın gözleri önünde eski kurumsallaşmış dinlerin etkisi giderek soluklaşırken, ince bir şekilde yavaş yavaş yerlerine ezoterik gizli bilim okulların çalınmış kalıplarından yeni bir din anlayışı eskinin külleri arasında doğmaktadır, ama bu eski dinlerin siyaseti ön plana alma alışkanlığından vazgeçmeden olmaktadır.

Pop okültizm bir yana, sahnelerin arkasında neredeyse unutulmuş kadim tradisyonu aralıksız sürdürmüş gerçek görünmeyen kolejlerinin kalıntılarından ne kaldığına bir göz atalım. Onları popüler akımdan ayrın bildikleri ve yaptıkları nedir? Bu son dördüncü yolu gerçek okültizmin kalesi yapan nedir?

Dördüncü tip okulun ilk gereği onun dış dünyadan saklı kalmasıdır. Daha önce belirtildiği gibi, kadim misterlerin Üstatları başından beri bilgileri, faaliyetleri ve talimlerinin bir sessizlik peçesi arkasında gizli kalması ve gelişmesi konusunda ısrar etmiştir. Üçüncü tip okültistlere hitap eden okulların buna şiddetle itiraz edecekleri varsayabiliriz. Onlar bir ezoterik grubunun sadece açıkta arayanların görüp de başvurabileceği bir ortamda var olabileceğini iddia ederler. Bu görüş ancak okült okulların öğrenci celbetmek için dünyevi yöntemler kullanması gerektiği görüşe dayanmaktadır. Bunun arkasındaki görüş, majinin aslında çalışmadığıdır. Okullarının, ruhun ve evrenin majikal özelliklerine ve bu potansiyeli ortaya çıkarmak için iyi eğitimine, kaderlerini gerçekleştirmek üzere olgun öğrencinin deneyimli öğretmelerle irtibat kuracağını güvenemiyorlar.

Çoğu popüler okulların bu "halka açık" yüzlerini öğrencilerde kalite yerine sayı aradıkları tarafsız bir gözlemci açısında bile aşikardır. Zira yeri ve faaliyetini bir gizlilik perdesi arkasında saklayan herhangi bir okült grubun çok az sayıda üyesi olacağı mantıken açıktır. Dolayısıyla, popüler okültistin hangi okulların başvurmak üzere uygun olabileceği konusunda bir seçim yaparken çoğu zaman üye sayısı önemli bir etken olacağını görmekteyiz. Grup ne kadar büyük ve popülerse o denli iyi olmalıdır.  Yineden, onun genel tavrı temel majikal dinamikler konusunda bilgisizliğinden kaynaklanmaktadır. 

Bir okulun etkinliği ve verimliliği üye sayısının çokluğu ile ölçülmez. Hatta tamamen tersi geçerlidir. İster yüzü halka açık olsun veya gizli olsun, bir ezoterik okul ne denli etkense üye sayısı az olması o denli olasıdır. Bu görünüşte çelişkili bir ifade olarak gözükebilir. Ama her ileri seviyede okültist bilir ki gerçek popüler görüşe aykırıdır.

O halde bu neden böyle olmalıdır? Cevap basittir. Bu aydınlanma mücadelesinin özelliğindeki gerçekle ilgilidir. Tartışmamızın bu noktasında, asli inisiyasyona yönelik dördüncü tür okul, talim işlemlerinde tek bir amaç için kurulmuş ve ilgilenmektedir. Bu amaç öğrencilerinin aydınlanmayı erişmelerine yardımcı olmaktır. Yaşam sürecinin işlev ve özelliklerinin tam Bilgisi ve deneyimi bağışlayan bütünsel benliğin vizyonuna ulaşmaktır.

İnsan bir mikrokozmos, evrensel olanın holografik bir temsilidir. Eğer insanın amacı kişisel yönünü daha büyük yüce amaçla denkleştirmek üzere evrensel planı anlamaksa, o zaman kendini tanımaya çalışma işiyle yolu başlamalıdır.  Hermetik bilime göre, kişi kendini bir bütün olarak tefekkür etmediği sürece varlığının gerçek vasıflarını anlamaya başlayamaz. O halde sorun şudur, okült eğitimini başlamak üzere mister geleneğin eşiğinden yeni geçen orta hali insan kendi bilinçli dünyasal tarafı hakkında eksik ve hatalı bir bilgisi vardır - ve bilinçdışı olan tarafı hakkında nerdeyse hiç bir şey bilmemektedir. O halde, burada öğrencinin ilk mücadelesi yatmaktadır, tek bir birim şeklinde kendi varlığının tümsel vizyonunu geri kazanmaktır.

Deneyimsiz öğrenci bunun ne tür zorluklar içerdiği hakkında çok az fikir vardır. Dışsal varlığının samimi bir anlayışından kaçınmak dışında, bilinçaltında yatan benliğinin yarısı ondan korktuğu için saklı kalmıştır. Orta hali öğrenci bilinçaltını uyarmakla vizyonunu tamamlamak niyetinde değildir. İster bilinçli olarak, veya bilinçdışı olarak bilinçdışını anlamamak ve entegre etmeme kararını aldığı anda kendini tip dört inisiyenin yakın ilişkisinden tamamen uzaklaşmaktadır. Böylece hareketleriyle kendini benlik konusunda yetersiz ve kısmı bilgiyle, temelde bir yalanla yetinmeyi içeren popüler okültizm alanına koymaktadır.

Şimdi kesin olarak diyebilir ki, tip üç ve tip dört arasındaki çizgiyi geçmesi gereken inisiye tarafından istenilen asgari özellik en derin korkularını yenip bilinçaltına derin bir yolculuk yapmasıdır. Eşik Sakini karşısında çileyi ve mücadeleyi terke etme isteğiyle karşılaşmıştır ve bu mücadeleleri kaçınmayacağı veya korkaklık sergilemeyeceği yolculuğun doğal bir yanı olarak kabul etmiştir. Dördüncü tip okültist olabilmek için mücadeleyi girişecek cesareti göstermek yeterlidir. Çoğu zaman, görünüşte bu mücadelede başarı sağlayacak özelliklere sahip kişiler ilerleme çabalarında erken düşenlerden olacaktır. Dolayısıyla, sadece kendinle yüzleşmeden doğan sınama ve azim ve yılmayan adanma üçüncü tipten dördüncü tip okültiste geçişi temin eden faktörlerdir. 

Tabii ki, birçok kez popüler okültizmi güçlü ve manalı sanıp, marjinallığına kendini kaptırmış kişiler böyle mücadelelere girip başardıklarını anlattığını duymuşuzdur. Böyle dördüncü tip okültistin yetkisiyle realitenin gerçek mahiyeti hakkında konuşabileceklerini sanırlar. Ancak bu tür insanlar bir an için bile kendi varlıklarının tam idrakine sahip olan kişilerin nitelliklerinin hiç birini göstermemektedir. Onun yerine felsefeleri yarı kör ve davranışları korku ve cehaleti içinde kalanların özelliklerini taşımaktadır.         

Bu kadar yol yaptıktan sonra, bir an için dördüncü tip okültistlerin ihtiyaçlarına hitap eden okulların saklı kalma gereğini bir an için düşünelim. Cesaret edip de, bütünlük arayışında bilinçdışına inen herhangi bir kişi, inişli yola girdiği anda en basit şeyler konusunda bile kişi objektif ve rasyonel olamadığını net bir şekilde algılar. Ruhun gerici güçleri aklın bu hafif delilik halinden faydalanıp, öğrenciyi başarı yolundan alıkoymaya çalışırlar, tekrar dünyevi ortama getirmeye çalışırlar. Bu tür vakaların % 90'ında bunu becerirler. Başarısız vakaların yaklaşık % 70'i, öğrencinin deneyimli kılavuzluğu reddedip gölge tarafını tek başına, yardımsız ve bilgisiz yüzleşmeye çalışmasından doğmaktadır. Bu durumlarda kişinin erken bir safhada başarısızlık geçirmesi doğaldır. Gölge kadim ve çok güçlü bir varlıktır. Bizim en güçlü başarma isteğimizi kolaylıkla yenmesi onun için bir hiçtir.  

Bundan dolayı atalarımız mister okulları kurdular. Bunlar karanlığa karşı savaşta hemfikir insanlara destek sağlamak için kardeşliklerdir. Dünyevi ortamın sert şartları altında nazik ruhun filizlenmesi için özel ve güvenilir bir sığınak sağlamaya amaçlayan Gizli Kardeşlikler. Bilinçaltıyla yüzleşme dinamizmi o denli narindir ki en iyi ortamlar sağlanıp sürdürülmediği sürece başarılı olamaz.  Tabii ki, burada çizdiğimiz senaryonun geçek dışı, varolmadığı veya ezoterik çabanın ulaşacağı doruğa varmanın yollarından sadece biri olduğunu iddia edenler olacaktır. Bunu diyenlere şunu söyleyebiliriz, varlığın nitelliği, ilahiliği geri kazanmanın yolu konusunda derinlerde ve uzaklarda arayan ezoterik bilgeliğin Kadim Üstatları hiç bir zaman alternatif bir yol bulamadılar. Eğer buldularsa, bu konuda ne fiziksel kayıtla, ne sözlü olarak, ne de astral olarak hiçbir şey yazmadılar ve mitolojik alegoriler yaratmadılar.   

Klasik dönemin simya bilgeleri belirttiği gibi... "Bir tek konu, bir tek yol, bir tek araç ve bir tek amaç vardır" ve "Önceden dünyanın diplerinde karanlıkta ölüp çürümeden hiç bir şey yüksek yaşama doğamaz." 

[Ana Sayfa ][Yazılar