[Ana Sayfa ][Yazılar

      Konsantrasyon

Mouni Sadhu

 

III

Konsantrasyonun Kullanımı

 

Gündelik hayata uygulanan konsantre düşüncenin gücü herkesçe bilinir ve kabul edilir. Herhangi bir kanıta veya özel açıklamaya ihtiyacı yoktur. Fakat ortalama insan bu gücün küçük bir parçasını bile düzgün bir şekilde kullanmaz. Eğer okuyucu aynı görüşte değilse, bana veya daha iyisi kendine, neden başka türlü düşünmeyip belli bir biçimde düşündüğünü açıklamasını isterim. Davet etmediği halde bazı düşüncelerin neden ona geldiğini açıklasın. Okuyucu acaba birkaç dakika sonra ne düşüneceğini biliyor mu? Gerçekten iradesini kullanarak zihnini can sıkıcı veya takıntılı bir düşünceye kapatabilir mi? Düşünceleri ona nereden geliyor?

Bu sorular cevaplanmadan kalıyorsa, zihnimizin efendisi olmadığımızı kabul etmek zorundayız. Elinizdeki konsantrasyon incelemesinin ilk ve en önemli adımı, bu istenmeyen duruma bir son vermektir.

Bir makineye hâkim olmak, onu kontrol etmek, onu harekete geçirmenin, hızını belirlemenin ve nihayet gerek duyduğumuzda durdurmanın mümkün olması anlamına gelir. Disipline olmuş bir zihnin gerek duyduğu şey de budur.

Gerçek konsantrasyon dikkatimizin bütününü, var gücümüzle birkaç dakikalığına mesela bir iğne ucuna yönlendirme yeteneğinden ibaret değildir, daha ziyade düşünme makinesini durdurma ve durur halde ona bakabilme yeteneğinidir. Bir zanaatkâr ellerinin ona itaat edeceğine, ihtiyaç duyduğu hareketleri eksiksiz yapacağına tam bir güven besler. Gerçekten de ellerinin herhangi bir anda istediği şeyleri yapıp yapmayacağından endişe etmeden, düşünmeden çalışır. Böylesi şartlarda eller ve diğer organlar, bir sakatlıkları yoksa kendilerine özgü eylem alanlarında uyumlu birimler olarak işlerler.

Şimdi bedeninizin belli bir kesiminin beyninizin kontrol merkezinden gelen uyarılara itaat etmeyi reddettiğini düşünün. Örneğin, elleriniz susadığınızda bir bardak su doldurmak yerine bir sigara yaksın veya hareket etmeyi tümüyle reddetsin. Kuşkusuz böyle bir elin faydasız olduğunu düşüneceksiniz.

Şimdi zihin-beyin işlevine biraz yakından bakalım. Mutlak bir kesinlikle her zaman yalnızca istediğiniz zaman ve istediğiniz şey üzerine düşündüğünüzü, dolayısıyla duygularınızın ve düşüncelerinizin bilincinizin ışığına nereden geldiklerini bildiğinizi söyleyebilir misiniz? Düşüncelerinizin zihninize girmesini engelleyip zihninizdeki düşünceleri orada istediğiniz süre boyunca tutabilir misiniz? Düşünce sürecinizi analiz edebiliyorsanız, samimi yanıtınız, hayır olacaktır.

Demek ki ortalama insan iyi bir zanaatkâr değildir, çünkü en önemli aletini, zihnini ve düşüncelerini kontrol edemez. Hayatı ulaşabileceği ve kavrayabileceğinin ötesinden gelen bir şeyi kabul etmek ve kullanmakla geçmiştir.

Konsantrasyonu uygulamalı olarak etüt etmek bizi sadece sonuçların değil, sebeplerin de dünyasına götürerek kontrolsüz düşüncelerin ve duyguların köleliğinin ötesine yükseltir.

Yoğun insan iradesinin madde üstündeki doğrudan etkisine şaşırtıcı bir örnek, bir bardak su içinde dönen iğne örneğidir. Madam H.P. Blavatsky bunu müridi Mrs. Annie Besant’ı eğitmek için ve bu konsantrasyon eğitiminin sonuçlarını ölçmek için kullanmıştır.

Bir bardak suya küçük bir iğne koyun. Bundan önce iğnenin batmasını engellemek için parmaklarınızı biraz yağa veya margarine batırarak iğneyi yağla kaplayın. İğne suyun yüzeyine dikkatle ve yavaşça bırakılmalıdır ki bardağın kenarlarına dokunmadan suyun yüzeyinde yüzebilsin.

Çenenizi avuçlarınıza dayayın ve bardağa dönük oturun. Dirsekleriniz masadan destek alsın. İğne suyun üzerinde yatarken sadece irade gücü kullanarak onu döndürmek için bütün gücünüzle iğneye bakın, gözlerinizden hayali ışınların çıkıp iğneye değdiğini imgeleyin. Gözlerinizi kırpmayın. Konsantrasyonun bütün kurallarına göre zihninize başka hiçbir düşünce girmemelidir ve bütün dikkatiniz iğneyi 45 ile 90 derece kadar döndürmeye odaklanmış olmalıdır. Sonucu etkileyebileceği için ağır ağır ve ritmik olarak nefes alın. Eğer konsantrasyonunuz yeterince güçlüyse, iğne yavaş yavaş istediğiniz yöne dönmeye başlayacaktır. Daha sonra, tecrübeniz ve iradeniz güçlendikçe bunu daha hızlı gerçekleştireceksiniz.

Bazı okült okullarda, özellikle Tibet’tekilerde bu alıştırma çok önemlidir. Bu kursta bu konularda gereksiz kısıtlamalara başvurmadan konuşacağım. Bu alıştırma faydalıdır, çünkü anlaması ve uygulaması kıyasen kolaydır ve yeteneğinizi açık bir biçimde test etmenizi sağlar. İnsan iradesinin doğrudan konsantrasyonuyla maddeyi etkilemenin mümkün olduğuna dair tartışılmaz bir kanıt sunmakla birlikte, düzgün bir şekilde yapıldığında öğrenciye özgüven ve güçlerine inanç verir.

Bu alıştırmayı III. Kısımda tarif edilen diğer alıştırmaları biraz daha yakından tanıdıktan sonra denemek belki daha iyi olur. Örneğin bu alıştırma XIX. Bölümdeki 4A Alıştırmasıyla birlikte kullanılabilir. O zaman başarılı olma ihtimaliniz artacaktır.

Öğrenci alıştırmaları üzerine asla konuşmamalıdır. Bu kural kitapta verilen bütün teknikler için geçerlidir. Projenizi hiç kimseyle tartışmayın, belki sizinle aynı çalışmayı yapan insanları hariç tutabilirsiniz. Fakat en iyisi mutlak sessizliktir.

Konuşmak irade gücünüzü harcar ve alıştırmaların başarısını büyük ölçüde engeller. Dahası sizin çabalarınızı bilenlerin tuhaf düşünceleri sizi yargılayacak ve yok etmeye çalıştığınız istenmeyen düşünceler yükünüzü artıracaktır. Bunu biliyor olmanız, sessizliğe uymanız ve böylece hayal kırıklığından kaçınmanız yeterlidir.

 

 

[Ana Sayfa ][Yazılar